1 Haziran 2013 Cumartesi

2012-13 İnsan Hakları Hukuku Bahar Final Sınavı Cevap Anahtarı


T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
2012-2013 Akademik Yılı İNSAN HAKLARI HUKUKU:
Bahar Yarıyıl Sonu Sınavı - 30 Mayıs 2013, saat 11:00-12:15

OLAY:
A devleti ve B devleti 1966 Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Misakı ve buna EK 1 ve ölüm cezasının yasaklanmasına ilişkin 2 no'lu İhtiyari Protokole taraftır. A ve B devletleri Misakın 41. Maddesi uyarınca beyanda bulunmuşlardır. C devleti ise, Misaka taraf değildir.
John, B devletinin vatandaşıdır. C devletinde işvereninin babasını öldürdüğü iddia edilmektedir.
John A devletinde tutuklanmıştır. C devletine iadesi istenmektedir. Ama C devletinde, cinayet için zorunlu idam cezası vardır. Eğer John C devletine iade edilirse, idam cezasına mahküm edilebilecektir. İdam cezalarının infazı için bekleme süresi 6 ila 8 yıl arasındadır.
C devletinin savcısı, A devletinin bidayet mahkemesinden iade kararı almıştır. Fakat John A devletinin yüksek mahkemesine temyizde bulunmuştur. Temyiz gerekçesi şudur: eğer C devletine iade edilirse, bu  Misakın 7. maddesinin ihlaline neden olacak zalimce, insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye tabi kılınması sonucunu doğuracaktır. John'a bu temyizin 6 yıl sürebileceği söylenmiştir. Ama bu yargılama masrafları için devletten yardım alabileceği söylendiği halde, kendisine halen bir avukat tutmak için maddi imkanlar tanınmamıştır.
John B devletinin ceza mahkemeleri tarafından yargılanmak istediğini söylemektedir, çünkü B devleti vatandaşlık bağından ötürü cezai yetki sahibidir.
John, İnsan Hakları Komitesine EK Birinci İhtiyari Protokol uyarınca bir şikayet başvurusu yapmak istemektedir, başarısını aşağıdaki hususlar çerçevesinde tartışınız.

1. C devletinin iade talebi hakkı var mıdır?
A devletinin bidayet mahkemesi C devleti lehine iade talebine olumlu karar vermiştir. Bundan çıkarılacak sonuç şudur:
·      C devletinin iade talebi hakkı vardır. Çünkü devletin cezai yetkisine ilişkin olan ülkesellik prensibine göre, C devleti cinayetin işlendiği yerdir ve kendi ülkesinde işlenen suçları yargılayabilmek yetkisini ileri sürme hakkına sahiptir.
·      A devleti mahkemesinin C devletinin bu yetkisini tanıması ve lehine karar vermiş olması, A ve C devletleri arasında bir suçluların iadesi anlaşması bulunduğu ihtimalini gösterir. Bu halde, C devleti savcısı mahkemeye prima facie delilleri sunmuş olmalıdır.


2. A devletinde temyiz süreci bakımından,
John A devletinin yüksek mahkemesine temyiz  başvurusunda bulunmuştur. Temyiz için öngörülen usülü takip edecektir. Ancak bu sürecin 6 yıl civarı sürmesi, John’un adil yargılama hakkını ihlal edecektir. Çünkü davanın gereksiz yere uzatıldığı ve makul bir sürede sonuçlanmadığı durumlarda adil yargılamadan söz edilemez. Söz konusu cinayet suçunun cezasının idam olması yüzünden, temyiz süresi çok uzundur, makul sayılamaz. Çünkü John’un ölüm cezasına çarptırılabilmesi korkusu ile yaşamasına neden olabilir. Bu ise, zalimane, insanlık dışı veya küçük düşürücü muamele ya da cezalandırmaya maruz kalması anlamına gelebilir ve Misak’ın 7. Maddesinin ihlali sonucunu verebilir.


3. A devletine karşı şikayet başvurusu hakkında,
·      Misak’a ek Birinci İhtiyari Protokol uyarınca, John A devleti aleyhine İnsan Hakları Komitesi’ne bireysel şikayet başvurusunda bulunabilir. Çünkü A ve B devletleri Birinci Protokole taraftır. Ancak bireysel şikayet için, A devletindeki iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekir. Olayımızda temyizin 6 yıl sürebileceği gerçeği, iç hukuktaki çarelerin makul olmayan uzun bir süreye yayıldığını gösterir ve John’un başvurusunun kabule şayanlığını etkilemez.
·      Temyizin anlaşılmaz bir şekilde 6 yıl sürebileceği gerçeği, John’un insan onuruna saygı göstermeyen bir muamele olarak görülmesine sebep olabilir. (10. Madde)
·      İdam cezasına karşı yapılan bir temyizde John’a avukatlık hizmetleri sunulmakta yetersiz kalınması, Komite tarafından ciddi bir şikayet konusu  görülür. (14. Madde)
·      A devleti, ölüm cezasının yasaklanmasına ilişkin 2 no'lu İhtiyari Protokole taraf olmuştur ve bu yüzden John’un, kendi iç hukukunda  cinayet için zorunlu idam cezası olan C devletine iadesinden imtina etmesi gerekir. (7. Madde)

4. B devletinin tavrı bakımından,
·      A ve B devletleri Misakın 41. Maddesi uyarınca beyanda bulundukları için, B devleti A devleti aleyhine İnsan hakları Komitesine hem esas hem de izlenen usüli gecikmeden ötürü devletlerarası şikayet başvurusunda başvurusunda bulunabilir. . Olayda temyizin 6 yıl sürebileceği gerçeği, iç hukuktaki çarelerin makul olmayan uzun bir süreye yayıldığını gösterir ve B devletinin başvurusunun kabule şayanlığını etkilemez.
·      John B devletinin ceza mahkemeleri tarafından yargılanmak istemektedir. Ancak B devletinin vatandaşlık bağından ötürü cezai yetki sahip olması onu yargılama için en uygun yer haline getirmez. C devleti yargılamanın yapılması için daha uygun bir yer görünümündedir. Çünkü suçun işlendiği yerdir, bütün suç delillerinin orada bulıunduğu farz edilmelidir ve ilk iade talebinde bulunan devlettir.


5. İnsan Hakları Komitesi'nin tavrı bakımından.
·      Olayda verilen bilgi ışığında, İnsan Hakları Komitesinin John’un başvurusunu dikkate alabileceği düşünülmelidir. John’un talebi, en azından bireysel başvurusu Komite tarafından incelenirken ve A devletinde temyiz süresince C devletine iade edilmemek olmalıdır.
·      B devleti ölüm cezasının yasaklanmasına ilişkin 2 no'lu İhtiyari Protokole taraf olduğu için, C devletinden idam cezasının uygulanmayacağına dair bir garanti almadan John’u iade etmemek yükümü altındadır. (üçüncü sorunun devamı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder